Hakkında

1950 yılında Silifke'de doğdu. Liseyi Silifke'de tamamladıktan sonra Mersin Kız Öğretmen Okulu'ndan mezun oldu. Öğretmenlik kariyerine devam ederken yüksek lisansını tamamladı ve 15 yıl süren öğretmenlik görevinin ardından resim çalışmalarına başladı.

Kayihan Keskinok Resim Atölyesi'nde dört yıl eğitim aldıktan sonra Ankara Beyaz Sanat Galerisi'ni kurdu. Daha sonra Sabri Akça ile Ankara Beyaz Sanat Atölyesi'nde çalışmalarını sürdürdü. Ardından Hikmet Çetinkaya'nın özel ders ve atölye çalışmalarına katılarak sanat hayatına devam etti.

Yıllar içinde birçok kişisel ve karma sergide yer aldı. Sanat yolculuğuna ilham veren ve desteğini esirgemeyen hocası Kayihan Keskinok'a teşekkürlerini sunmaktadır.

Sevim Güleç’in sanat pratiği, yıllar içinde teknik ve ifade bakımından belirgin bir dönüşüm geçirmiştir. Sanat hayatına klasik yağlıboya ile başlamış; özellikle manolya tablolarındaki detay, ışık ve duygu yoğunluğuyla tanınmıştır. Bu dönem, sanatçının doğaya ve estetik zarafete olan bakışını yansıtan güçlü bir temel oluşturur. 2023’ten itibaren ise akrilik dökme (pouring) tekniğine yönelerek daha akışkan, sezgisel ve deneysel bir anlatım dili geliştirmiş; böylece resim yüzeyinde tesadüf, kontrol ve renk hareketi arasındaki ilişkiyi keşfetmeye başlamıştır. Güleç’in eserleri bugün, geleneğin birikimiyle modern bir özgürleşmenin katmanlı bir bileşimini sunmaktadır.

Eserlerinde akışkan sanat (Fluid Art / Pouring) tekniğini benimsemektedir. Akışkan boyaların sanatta kullanılmaya başlanmasıyla doğan bu teknik, renklerin doğal akışıyla soyut ve özgün formlar oluşturur.

Sanatçı, Osmanlı döneminin ebru sanatı ile Japon Sumi-e mürekkep sanatından esinlenerek modern akrilik pouring tekniğini kullanır. Eserlerinde renklerin rastlantısallığıyla doğanın enerjisini birleştirir; her bir tablo, kendine özgü bir denge ve duygusal akış sunar.

Manolya çiçeği, aşkın asaleti, temizliği ve saf güzelliğini temsil eder. Alçak gönüllülük, sezgi, iç huzur ve sadakatle ilişkilendirilir. Bulunduğu ortama şans getirdiğine inanılır; benzersiz kokusuyla büyüleyici, zamansız bir çiçektir.

Günlerden bir gün, manolya çiçeği hemen yanındaki açelya çiçeğine âşık olur. Ancak bu aşk karşılık bulmaz. Aşk acısı çeken manolyanın kalbi zamanla ikiye ayrılarak vücudundan kopar — böylece iki ağaç oluşur:

“Bunlar, uzun ve güçlü manolya ile beyaz ve kırılgan yıldızlı saray manolyasıdır.”